hayat

Etiketi
Değişim & Zorluklar

BİZE HER GÜN BAYRAM

Eski bayramlar ne kadar coşkuluydu değil mi? Herkes bir aradaydı; bayramların gelişini dört gözle beklerdik. Televizyonlarda sadece “bayram özel” programları yayınlanırdı. Özellikle bayramdan birkaç gün öncesi hazırlıklar ve tatlı bir telaşla geçerdi. Aylar öncesinden yolculuğa hazırlık başlar; otobüs biletleri alınırdı ya da arabanın bakımı yapılırdı. Ne de olsa yolumuz uzun, bayram trafiği ise kaçınılmazdı.

Çocukluğumda bayramlar, çoğunlukla Mersin’de anneannemin evinde geçerdi. Koca koca tencerelerde birbirinden lezzetli yemekler kurban kesildikten hemen sonra hazırlanmaya başlanırdı. Dayılarım ve teyzelerimden oluşan geniş ailemiz bayramın ilk günü öğle yemeğini başka bir yerde yemeyi düşünemezdi bile. Saat 10’dan sonra evin içine o 20 kişilik geniş aile doluşur, yakın akrabalar ve misafirlerle birlikte ev gün sonuna doğru gittikçe kalabalıklaşırdı. Anneannemin yemekleri çok meşhurdu, o evden yemek yemeden çıkan tek bir insan bile olmazdı, son güne kadar da öyle oldu. Mutfağı o kadar bereketliydi ki; herkesin hem gözü hem de karnı doyardı. Her kafadan bir ses… Biz çocuklar neşeli, büyükler sohbet peşinde… Erken uyandığımdan mıdır, o lezzetli yemekleri kaçacak gibi yememden midir bilemem ama hep öğleden sonraları tatlı bir uyku tutardı beni. Gelen giden çok olduğundan bir köşede sızıp kalırdım, ta ki annem gelip uyandırana kadar.

Büyüyünce sanki o tatlı rehavetten çıktık değil mi? Şekerleme uykuları da geride kaldı. Huzurlu, tatlı bir yorgunluk ve şişmiş karnımızla daldığımız rüyalar…

Okumaya Devam Et

Mutluluk & Eğlence

Yaşam Hakkında Sevİlecek 50 Bedava Şey

list all the things I loved, it might have looked something like this: ">8 yaşındaki kendime sevdiğim her şeyi listelemem için bir talepte bulunsaydım, herhalde aşağıdaki cevapları alırdım:
•Dondurma
• Salıncak
• Kar yağan günler
• Yazlıkta Eda’yla geçirdiğim zamanlar
• Daha fazla dondurma
• Cumartesi sabahı izlediğim çizgi filmler

 

Hayatımın ilerleyen günlerine kadar, en iyi şeylerden bazılarının aslında soyut kavramlar olduklarını fark etmedim; bu elle tutulamayan soyut kavramlara kalbimi ve zihnimi açtığımda onların sımsıcak etkisini her yerde aynı yoğunlukta hissedebileceğimi anladım.

Bence çoğumuz bunun entelektüel olarak farkındayız; örneğin yazdığımız bir yazının bize hissettirdiği gurur, onun bize satın aldırabileceklerinden daha değerli olabilir. Fakat bazen, iyi olarak nitelendirebilecegimiz bir yaşamın, evin, arabanın, mobilyaların, kıyafetlerin bize kattığı güvence adına onlara sıkı sıkıya bağlı kalırız – maddi olmayanları farketmek ve takdir etmek için bazen çok dikkatsiziz.

Elbette ki yanlış anlaşılmasın, maddi şeylerin tadını çıkarmanın kötü bir yanı olduğunu söylemek değil amacım. Hala evdeki büyük ekran TV’mizin, dondurmanın (evet kalorisi az olanlara ve laktozsuzlara yöneliyorum artık) ve karlı günlerin (artık evimizin önündeki karları temizlemek anlamına gelse bile) büyük bir hayranıyım. love about life that doesn’t cost a dime.">Ama düşünüyorum da mesela tek kuruş ödemeden sahip olduğumuz öyle mutluluklar var ki… Mesela:

1. Sevgi

2. Aile

3. Sabah uyandığımızda pırıl pırıl parlayan güneş

4. Zorlukların üstesinden gelmek

5. Empati yeteneğimiz

6. Evcil hayvanımız/hayvanlarımız

7. Dünyada fark yaratan bir insan olmak

8. Yalnız olduğunuzu düşünürken size aslında yalnız olmadığınızı hatırlatacak birşeylerin olması

9. Sağlıklı olmak

10. Aldığımız her nefeste daha fazla eğlence şansımızın olduğunu fark etmemiz

11. Sizden asla vazgeçmeyecek olan insanlar

12. Pozitif ve yaratıcı insanlar

13. İnsanların şakalarınıza gülmesi!

14. Hayat arkadaşınızın sevgisi ve desteği

15. Şu anda canlı ve mutlu olmak

16. İnsanları farkında olmadan etkilemek

17.Ne kadar kötü şeylerle karşılaşırsak karşılaşalım, bizi her zaman ilerletecek kuvveti içimizde bulabilmemiz

18. Bütün komik insanlar, yüzümüzü güldüren kahramanlarımız

19. Umut

20. Beklenmeyen güzel gelişmeler, tesadüfler

21. Hayatta her an yeni bir başlangıç için iyi bir firsat olması

22. Sevdiğiniz insanları sevindirmek, onlara pozitif düşünceler, hisler aktarmak

23. Herkesin bu dünyaya kattığı çeşitlilik, farklılıklarımız

24. Yeni şeyler denemek

25. Evrendeki hala keşfetmeye çalıştığımız şaşırtıcı yol

26. Hayatın travmaları, iyi zamanları daha tatlı hale getirme biçimi

27. İkinci bir şans

28. Çocuğunuzun size gülümsemesi ve size sizi sevdiğini söylemesi

29. Seçme özgürlüğü!

30. Her gün hayatı daha doğru anlama şansının bize verilmiş olması

31. Evinizdeki bir zamanlar küçücük olan bitkilerin serpilip büyümesi

32. Hayattaki küçük seyler, sevdiğiniz insanın bir anda sarılması gibi

33.Çevrenizde pozitif ve mutlu bir dünya görmek

34. Doğa

35. Tekrar baştan başlama şansı

36. Lezzetli yemekler, yakın arkadaşlar ve iyi bir gece uykusu!

37. Neşe ve kahkahalar

38. İstediğiniz zaman istediğiniz şeyi yapabilecek olmanız

39. Mutluluğa giden birçok yol olması

40. Hiçbirşeyin kalıcı olmaması; istemediğiniz şeyleri değiştirebileceğiniz gerçeği

41. Hava, deniz, sevgilinizden öpücükler, çiçek kokusu gibi tüm tatlı şeyler

42. Bundan sonra ne geleceğini bilemememiz: heyecan!

43. Müzik

44. Spontan ve beklenmedik olumlu gelişmeler, etkinlikler

45. Canlı olmak ile gerçekten yaşamak arasındaki farkı bilmek

  • 46. Dikkatli baktığımızda fark ettiğimiz güzellikler

47. Size daha olgun ve merhametli bir insan olmanın yolunu gösteren aydınlanma anları

48. Sessizlik

49. Barış içinde olmak

50. Hepimiz, birlik olmak!

Farkındalık & Huzur

KAFANA TAKMA

Çok yakın bir zamana kadar meşgul bir zihnin kötü bir şey olduğuna inanırdım. Hayatımın büyük çoğunluğunda bu düşünceye hem sabit bir şekilde sahip çıktım hem de olabildiğince ondan uzaklaşmaya çalıştım.

Geriye dönüp baktığımda, düşüncelerime kapılmadığım bir zamanı hatırlamıyorum bile. Bazen o kadar ileri noktalara gidiyordum ki birisine cevap vereceğim zaman bile birkaç kere düşünüp en doğru seçeneği sunmaya çalışıyordum. Yalan söyleyemem; bunu hala yapıyorum ama çok önem verdiğim insanlar icin sadece. Anlık şekilde hareket edip kast etmediğim sözcükler ağzımdan dökülmesin diye. Merak ediyorum sizin de kafanızın içinde hep bir “anlatıcı” var mı? Her şeye, her zaman her koşulda bir yorumu olan …

Okumaya Devam Et